Derneğimiz

Derneğimiz

Kars Platosu’nun kalbinde yer alan, köklü peynircilik geleneğiyle tanınan Boğatepe, yüzyılı aşkın süredir yalnız peynirciliğin değil, emeğin ve dayanışmanın da simgesidir. Zamanla yaşanan zorluklar köyü sessizliğe sürüklemiş olsa da, köylülerin azmi ve yeniden üretme kararlılığıyla, kültürel mirası, doğal zenginlikleri ve ilham veren hikâyesiyle dünyaca tanınan bir köy haline gelmiştir.

Kars platosunun kalbinde, Alpin çayırlarının ortasında yükselen Boğatepe, yalnızca bir köy değil, yüz yılı aşkın süredir peynirciliğin, emeğin ve dayanışmanın simgesi. Zamanla yaşanan zorluklar köyü sessizliğe sürüklese de, köylülerin azmi ve yeniden üretme iradesi Boğatepe’yi bugün kültürel mirasıyla, doğal zenginlikleriyle ve ilham veren hikâyesiyle yeniden ayağa kaldırdı.

Kars platosunun kalbinde yer alan ve tarihi peynircilik mirasıyla tanınan Boğatepe köyü, 19. yüzyılın sonlarından itibaren ciddi sosyo-ekonomik zorluklarla yüzleşti. Özellikle köy ekonomisinin can damarı olan süt ve mandıracılık kooperatiflerinin 1970’lerde dağılması, 1980’lerdeki siyasi istikrarsızlıklar ve 1990’larda hayvancılığın can damarı olan meralara erişimi kısıtlayan sınır güvenlik politikaları, geleneksel ekonomik düzeni derinden sarstı. Organize mandıracılığın çöküşüyle birlikte tarımsal üretim azaldı ve ürün çeşitliliği kayboldu. Bu durum, özellikle genç nüfusun eğitim ve iş fırsatları için kentlere göç etmesine neden oldu. 1965’ten bu yana köy nüfusu giderek azaldı. 

Derneğimizin hikayesi, 2000'li yılların başında bu sorunlarla zorlu bir yüzleşme süreciyle başlar. Bu dönemde, sorunların kökenine inmek amacıyla kapsamlı bir arayış başladı. Yıllar süren saha çalışmaları ve görüşmeler, göçün ve ekonomik gerilemenin ardında yatan nedenlerin daha derin olduğunu gösterdi: kaybolan üretim kültürü, zayıflayan sosyal bağlar ve unutulan yerel değerler.

Kuruluş Öykümüz

Boğatepe, 19. yüzyılın sonlarından itibaren yaşanan siyasi ve ekonomik dönüşümlerden derinden etkilenmiştir. 1970’lerde süt ve mandıracılık kooperatiflerinin dağılması, 1980’lerdeki siyasi istikrarsızlıklar ve 1990’larda uygulanan sınır güvenlik politikaları köy ekonomisinin temelini oluşturan hayvancılığı olumsuz yönde etkilemiştir. Geleneksel üretim yapısının çözülmesiyle birlikte tarımsal faaliyetler azalmış, ürün çeşitliliği kaybolmuş ve ekonomik canlılık büyük ölçüde sönmüştür. Bu süreçte genç nüfus eğitim ve istihdam fırsatları için kentlere göç etmeye başlamış, köy nüfusu 1965’ten itibaren sürekli azalmıştır. Ekonomik gerileme, yalnızca geçim kaynaklarını değil, aynı zamanda sosyal bağları ve toplumsal dayanışmayı da zayıflatmıştır. Boğatepe’nin üretim kültürü, bir zamanlar bölgenin sembolü olan peynircilik geleneğiyle birlikte unutulmaya yüz tutmuştur. Bu dönem, köyün ekonomik ve kültürel olarak adeta sessizliğe gömüldüğü bir kırılma noktası olmuştur.

1999 sonbaharında köyden 23 kişinin yaşamını yitirdiği trafik kazası, derneğin kuruluşuna zemin hazırlamıştır. Kazada hayatını kaybedenlerden biri, İstanbul’da yaşayan İlhan Koçulu’nun ağabeyidir. Cenaze için köyüne dönen Koçulu, Boğatepe’nin büyük ölçüde boşaldığını, üretimin durduğunu ve sosyal yapının zayıfladığını gözlemlemiş ve köye çocukluk hatıralarındaki canlılığı yeniden kazandırmak için köylülerle birlikte harekete geçmiştir. Yapılan saha çalışmaları ve uzun görüşmeler, göçün ve ekonomik çöküşün ardında üretimden kopuşun, topluluk bilincinin zayıflamasının ve yerel değerlerin unutulmasının yattığını ortaya koymuştur.

Bu tespitten hareketle çözüm, dışarıdan bir müdahalede değil, köyün kendi öz kaynaklarında aranmıştır. “Yerel üret, yerel tüket” ilkesi, Boğatepe’nin yeniden doğuşunun temelini oluşturmuştur. Köylüler, atalık tohumlara yeniden hayat vererek geleneksel tarım yöntemlerine dönmüş, doğayla uyumlu üretim anlayışını yeniden canlandırmıştır. Kadınların öncülüğünde yürütülen çalışmalarla köyler arası dayanışma güçlenmiş, üretim yeniden toplumsal bir değer haline gelmiştir. Bu çabaların kurumsal bir yapıya kavuşması amacıyla, Boğatepe Çevre ve Yaşam Derneği (Boğatepe ÇEVDER) Mayıs 2007’de köy muhtarlarının ve öncü kadın çiftçilerin desteğiyle kurulmuştur. Derneğin kuruluş amaçları arasında yerel tohumların korunması, organik tarımın yaygınlaştırılması, çiftçi ve kadınlara yönelik eğitimlerin düzenlenmesi, kültürel mirasın görünür kılınması ve paylaşılması yer almaktadır. Ayrıca sağlık eğitimleriyle yaşam kalitesini artırmak, kırsal turizmi geliştirerek köy halkına ek gelir sağlamak ve doğa-insan ilişkilerinde farkındalık yaratmak da derneğin öncelikli hedefleri arasındadır. 

Bu tespitten hareketle çözüm, dışarıdan bir müdahalede değil, köyün kendi öz kaynaklarında aranmıştır. “Yerel üret, yerel tüket” ilkesi, Boğatepe’nin yeniden doğuşunun temelini oluşturmuştur. Köylüler, atalık tohumlara yeniden hayat vererek geleneksel tarım yöntemlerine dönmüş, doğayla uyumlu üretim anlayışını yeniden canlandırmıştır. Kadınların öncülüğünde yürütülen çalışmalarla köyler arası dayanışma güçlenmiş, üretim yeniden toplumsal bir değer haline gelmiştir. Bu çabaların kurumsal bir yapıya kavuşması amacıyla, Boğatepe Çevre ve Yaşam Derneği (Boğatepe ÇEVDER) Mayıs 2007’de köy muhtarlarının ve öncü kadın çiftçilerin desteğiyle kurulmuştur. Derneğin kuruluş amaçları arasında yerel tohumların korunması, organik tarımın yaygınlaştırılması, çiftçi ve kadınlara yönelik eğitimlerin düzenlenmesi, kültürel mirasın görünür kılınması ve paylaşılması yer almaktadır. Ayrıca sağlık eğitimleriyle yaşam kalitesini artırmak, kırsal turizmi geliştirerek köy halkına ek gelir sağlamak ve doğa-insan ilişkilerinde farkındalık yaratmak da derneğin öncelikli hedefleri arasındadır. 

Bu tespitten hareketle çözüm, dışarıdan bir müdahalede değil, köyün kendi öz kaynaklarında aranmıştır. “Yerel üret, yerel tüket” ilkesi, Boğatepe’nin yeniden doğuşunun temelini oluşturmuştur. Köylüler, atalık tohumlara yeniden hayat vererek geleneksel tarım yöntemlerine dönmüş, doğayla uyumlu üretim anlayışını yeniden canlandırmıştır. Kadınların öncülüğünde yürütülen çalışmalarla köyler arası dayanışma güçlenmiş, üretim yeniden toplumsal bir değer haline gelmiştir. Bu çabaların kurumsal bir yapıya kavuşması amacıyla, Boğatepe Çevre ve Yaşam Derneği (Boğatepe ÇEVDER) Mayıs 2007’de köy muhtarlarının ve öncü kadın çiftçilerin desteğiyle kurulmuştur. Derneğin kuruluş amaçları arasında yerel tohumların korunması, organik tarımın yaygınlaştırılması, çiftçi ve kadınlara yönelik eğitimlerin düzenlenmesi, kültürel mirasın görünür kılınması ve paylaşılması yer almaktadır. Ayrıca sağlık eğitimleriyle yaşam kalitesini artırmak, kırsal turizmi geliştirerek köy halkına ek gelir sağlamak ve doğa-insan ilişkilerinde farkındalık yaratmak da derneğin öncelikli hedefleri arasındadır. 

Bu tespitten hareketle çözüm, dışarıdan bir müdahalede değil, köyün kendi öz kaynaklarında aranmıştır. “Yerel üret, yerel tüket” ilkesi, Boğatepe’nin yeniden doğuşunun temelini oluşturmuştur. Köylüler, atalık tohumlara yeniden hayat vererek geleneksel tarım yöntemlerine dönmüş, doğayla uyumlu üretim anlayışını yeniden canlandırmıştır. Kadınların öncülüğünde yürütülen çalışmalarla köyler arası dayanışma güçlenmiş, üretim yeniden toplumsal bir değer haline gelmiştir. Bu çabaların kurumsal bir yapıya kavuşması amacıyla, Boğatepe Çevre ve Yaşam Derneği (Boğatepe ÇEVDER) Mayıs 2007’de köy muhtarlarının ve öncü kadın çiftçilerin desteğiyle kurulmuştur. Derneğin kuruluş amaçları arasında yerel tohumların korunması, organik tarımın yaygınlaştırılması, çiftçi ve kadınlara yönelik eğitimlerin düzenlenmesi, kültürel mirasın görünür kılınması ve paylaşılması yer almaktadır. Ayrıca sağlık eğitimleriyle yaşam kalitesini artırmak, kırsal turizmi geliştirerek köy halkına ek gelir sağlamak ve doğa-insan ilişkilerinde farkındalık yaratmak da derneğin öncelikli hedefleri arasındadır. 

Bugün Boğatepe ÇEVDER, yürüttüğü projeler, gönüllü destekleri ve ulusal-uluslararası iş birlikleriyle giderek büyüyen bir dayanışma ağına dönüşmüş durumdadır. Kadınların öncülüğünde, doğaya saygılı ve yerel halkın refahını merkeze alan sürdürülebilir bir kalkınma modeli geliştirmeye devam etmektedir. Projelerimizin sürdürülebilirliği ve etkinliği, çeşitli kurum ve kuruluşlardan aldığımız hibeler, değerli bağışçılarımızın cömert destekleri ve gönüllü katkıları ile sağlanmaktadır.

Projelerimiz ve iş birliklerimiz hakkında daha fazla bilgiye Faaliyetlerimiz sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

Bugün derneğimiz, yürüttüğü projeler ve gönüllülerin katkısıyla giderek büyüyen bir dayanışma ağına dönüştü.

Kadınların öncülüğünde, doğaya saygılı ve köy halkının refahını merkeze alan sürdürülebilir bir kalkınma modeli geliştirmeye devam ediyoruz.

FAALİYETLERİMİZ

FAALİYETLERİMİZ

Değerlerimiz

Doğal Mirası Korumak: Doğu Anadolu'nun toprağını, suyunu ve zengin flora-faunasını korumak.

Kültürel Mirası Yaşatmak: Geleneksel tarım yöntemlerini, el sanatlarını ve Kars peynirciliği gibi gastronomik değerlerimizi sürdürülebilir kılmak.

Kadınlarla Güçlenmek: Kadınların istihdama, girişimciliğe, eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimini artırarak karar alma süreçlerinde aktif rol almalarını sağlamak.

Yerinde Kalkınmayı Sağlamak: Çevre bilincini geliştirerek köy halkına alternatif gelir kaynakları yaratmak ve göçü dengeleyen bir yaşam modeli sunmak.

Çalışma Alanlarımız ve Faaliyetlerimiz

Kültürel Miras ve Sürdürülebilir Üretim

Bölgemizin gastronomik kimliğini ve köyümüzün temel taşı olan peynircilik geleneğini korumak amacıyla Kars Kaşarı'na Coğrafi İşaret ve Boğatepe Gravyeri’ne Slow Food Presidium statüsü kazandırdık. Bu mirası geniş kitlelere ulaştırmak için "Kars Peynirciliğinin 150 Yıllık Tarihi" kitabını yayımladık, ulusal ve uluslararası peynir festivalleri düzenledik ve Türkiye'nin ilk peynir müzesi olan Ekomüze Zavot'un kurulmasına öncülük ettik. Çalışmalarımız sadece peynircilikle sınırlı değil, aynı zamanda yöremize özgü endemik bitkilerden doğal bakım ürünleri ürettiğimiz atölyeleri ve Yayınlarımızı da kapsamaktadır. Ayrıca yerel tohumların korunması ve organik tarımın yaygınlaştırılması gibi sürdürülebilir üretim hedefleri, tüm faaliyetlerimizin temelini oluşturmaktadır.

Dayanışmacı Ekoturizm

Köyümüzün doğal ve kültürel dokusuna zarar vermeden, yerel halka doğrudan gelir sağlayan dayanışmacı bir turizm modeli sunuyoruz. Bu modelde misafirlerimiz, köylülerin evlerinde konaklayarak süt sağımı, peynir ve ekmek yapımı gibi gündelik yaşama katılır ve otantik bir deneyim yaşar. Misafirperverliğimizin en lezzetli örneği ise kadınlarımızın kendi evlerinde sunduğu meşhur Boğatepe köy kahvaltısıdır. Bu özgün yaklaşım sayesinde, Kars Peynir Rotası’nın önemli bir durağı olmayı başardık.

Sosyal Gelişim ve Kapasite Geliştirme

Başta kadınlar olmak üzere tüm köy halkının gelişimini desteklemek, çalışmalarımızın temelini oluşturur. Turizm hizmet kalitesini artırmaya yönelik mesleki eğitimlerin yanı sıra, kadın sağlığı ve hayvan sağlığı konularında seminerler düzenliyoruz. Uluslararası ziyaretçilerle iletişimi güçlendirmek amacıyla, gönüllü eğitmenlerin desteğiyle kadınlarımıza Fransızca dil kursları organize ediyoruz. Tüm bu faaliyetleri, halkımız arasındaki sosyal bağları pekiştiren kültürel geziler ve etkinliklerle destekliyoruz. Ayrıca derneğimiz, kadınların ekonomik güçlenmesini teşvik etmek, köy halkına ek gelir sağlamak ve doğa-insan ilişkilerinde farkındalık yaratmak amacıyla çeşitli programlar yürütmektedir.

Yönetim Kurulu

İlhan Koçulu
Dernek Başkanı

Kurban Olt
Dernek Sekreteri

Kurucu Üyeler:
Zümran Ömür
Emine Zavotçu
Nigar Koçulu
Emine Ömür
Gülhan Ömür

Yönetim Kurulu

İlhan Koçulu
Dernek Başkanı

Kurban Olt
Dernek Sekreteri

Kurucu Üyeler:
Zümran Ömür
Emine Zavotçu
Nigar Koçulu
Emine Ömür
Gülhan Ömür

Yönetim Kurulu

İlhan Koçulu
Dernek Başkanı

Kurban Olt
Dernek Sekreteri

Kurucu Üyeler:
Zümran Ömür
Emine Zavotçu
Nigar Koçulu
Emine Ömür
Gülhan Ömür

Desteğinizle Değer Yaratın!

Düzenlediğimiz eğitimlerden yerel üretimin desteklenmesine kadar tüm çalışmalarımızı sizin gibi değerli destekçilerimiz sayesinde hayata geçiriyoruz. Yapacağınız her bağış, bu topraklarda büyük bir fark yaratıyor.

Dayanışmamıza katılın, bu hikâyenin bir parçası olun.

BAĞIŞ YAPIN

BAĞIŞ YAPIN